Tan ve Tanışmak
- Başak Aksoy
- 17 Eki 2022
- 1 dakikada okunur
Bir yerlerden tanıdığım ama nereden tanıdığımı çıkaramadığım bazı hislerle uyanıyorum bir süredir sabahlarda.
Belki başka bir gezegende ya da başka bir yaşamda kesin değdik birbirimize, evet evet, hissediyorum.
İki kolum önümde kavuşmuş, bir sahilin daha önce bilmediğim, gördüğüm andan itibaren nasıl daha önce görmedim dediğim kısmına doğru yürüyorum.
Çok emin olamadığım, belli belirsiz silüetten ibaret bir insan kalabalığı takılıyor gözlerime.
Adımlarım istemsizce oraya doğru evriliyor, ellerim birbirinden ayrılıyor, vücudum gevşiyor, kendimi ritmine bırakıyorum.
Yaklaştıkça kişiler azalıyor,
Azalmalar zamanla teke düşüyor.
Şimdi karşımda tek başına oturan biri var.
Gözleri kapalı,
Kasım'ın getirdiği hafif soğukluğun yüzünü germesine izin vermeden yalıyor yüzünü güneş.
Yüzünde sanki dünyada olmak istediği yer sadece burasıymış gibi takındığı bir ifade...
Sonrası
Duyduğum bir nefes,
Nefesin dalgalara karışması ve zamanla bastırması onları...
コメント