top of page

Tan ve Tanışmak

Bir yerlerden tanıdığım ama nereden tanıdığımı çıkaramadığım bazı hislerle uyanıyorum bir süredir sabahlarda.

Belki başka bir gezegende ya da başka bir yaşamda kesin değdik birbirimize, evet evet, hissediyorum.


İki kolum önümde kavuşmuş, bir sahilin daha önce bilmediğim, gördüğüm andan itibaren nasıl daha önce görmedim dediğim kısmına doğru yürüyorum.

Çok emin olamadığım, belli belirsiz silüetten ibaret bir insan kalabalığı takılıyor gözlerime.

Adımlarım istemsizce oraya doğru evriliyor, ellerim birbirinden ayrılıyor, vücudum gevşiyor, kendimi ritmine bırakıyorum.

Yaklaştıkça kişiler azalıyor,

Azalmalar zamanla teke düşüyor.

Şimdi karşımda tek başına oturan biri var.

Gözleri kapalı,

Kasım'ın getirdiği hafif soğukluğun yüzünü germesine izin vermeden yalıyor yüzünü güneş.

Yüzünde sanki dünyada olmak istediği yer sadece burasıymış gibi takındığı bir ifade...


Sonrası

Duyduğum bir nefes,

Nefesin dalgalara karışması ve zamanla bastırması onları...


90 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

dil ve yaralarına

gün sonunda yalnızız gökyüzündeki yıldızlara benziyor halimiz bazılarımız takım, bazılarımız daha parlak ama gün sonunda tekil. var olduğumuz gruplarda ya da düzenlerde süreç nasıl olursa olsun nasıl

7

dikdörtgen bir masa üzerine almış kaldıramayacağını sandığı yükü yükü 12 iken (1-1-5-5) kendini sanmış 18 (2-2-7-7) kibrin böyle güzelini görüyorum ilk defa ve ilk defa gülümsetiyor yanındakileri

6

keşke herkese 1 renk versek ve herkes sıkı sıkı tutunsa bu renklere anlardık belki yanyana durunca ne kadar güzel olduğumuzu

Yazı: Blog2_Post
bottom of page