Sızı / Seyyar Hüzünler
- Başak Aksoy
- 21 Ağu 2021
- 1 dakikada okunur

Hayatın tüm o basitliği, kısmi çaresizliği, delicesine hüznü içinde bir sabaha daha uyandım. Tüm o kabullenişleri yapan ben değilmişim gibi reddettim huzursuz etme üzerine kurulu dünya denen düzeni. Güzellerin az ama rastlanılabilir olduğu düşüncesi o kadar ele geçirmişti ki her adımını kendimin kurduğunu düşündüğüm dünyamı, unuttum dış dünyanın varlığını. Kendimi kendi gerçekliğime inandırma düşüncesi yakın gelmişti belki ya da cazip, kim bilir…
İnsanın kendi idealar dünyasını stabil tutması uzun vadede mümkün değil ama bugünkü ben neler istiyorum, neleri hayatımda istemiyorum gibi sorulara yanıt verdiğinde kişilik denilen hayatın uzatmalı yanı olabilecek maksimum etkide bugünkü halini ufak ufak almaya başlıyor aslında. Kendimize kanıtladığımız ya da kanıtlayacağımız her ne olursa olsun üzerine düşünülen ve yaşanılan her şey geri çekilip büyük resme baktığımızda anlayacağımız üzere rastlantısal, aynı bugünleri yarınlara, yarınları diğerlerine teslim edişlerimiz gibi.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
yani, galiba..
Comments