top of page

Kusurlar ve Kendine Haslıklar

İnsani kusurlar ve bu kusurların getirdiği kendine haslıklar üzerine.


"Hepimiz insanız" diye klişe bir laf var. Bu laf temelinde insani değerleri, kusurları, hatalarıyla, güzellikleriyle olduğu kadar kabul etmeye de dayanıyor galiba. Kaşımızın, gözümüzün biricik olduğu ve görünüşsel olarak farklı olduğumuz kadar kısmi görünen diğer bir görünüşümüzle, karakterimiz, davranışlarımız, yani kişisel kimliğimizle de bambaşkayız ve bunlarda da kusur olarak adlandırabileceğimiz bir sürü yönümüz var.

Bunlar: kişiliğimizde sevmediğimiz, törpülemek istediğimiz yönler, süregelen

alışkanlıklarımız, hayatı algılayış biçimimiz ya da ailemizden gelen değer yargıları gibi şeyler olarak adlandırılabilir.


Sizi temin ederim ki hepsi oldukça olağan ve insanidir.


İnsani oluşumumuzdan mı süregeliyor ya da toplumun bizi olmamız gerektiğini düşündüğümüz yönlere mi çekmesinden bilinmez en çok kendimize sinirleniyoruz.

Sürekli empatiden bahseden onlarca yazı, içerik, ilişkiler üzerine kurulan onlarca senaryoyu bir yerden ya işitiyor, ya da gözlemliyoruz ve dolayısıyla zihnimiz bunlarla dolup taşıyor.


Bazen isteyerek bazen de zorunda hissederek, doğru olduğunu sandığımız empati, yani birinin yerine kendimizi koyabilmeyi herkese karşı yapabiliyorken, ne yazık ki zaman zaman, hatta çoğu zaman kendimiz için yapamıyoruz.

En çok kendimize sinirleniyor, öfkeleniyor hatta bazen tahammül bile edemiyoruz.


Başta da söylediğim gibi, özünde hepimiz insanız. Bugün olduğumuz kişiyle, sinirlendiğimiz ya da kucaklaşıp sevdiğimiz kişiyle bir bütünüz ve varız.

Özgüven, kişisel özgüven tam da bu noktada başlıyor ve kendini olduğun halinle bir bütün olarak benimsemekten, kimliğine ve yaşamın sana getirdikleri sonucu oluşturduğun değerlerine, düşüncelerine sahip çıkmaktan geçiyor aslında.


Herkes beni, olduğum halimle sevecek, kabul edecekten ziyade ben kimse beni sevmese de var olmaya, kendim olmaya devam edecek, kendimi gerek kusur dediğim yönlerimle, gerek güçlü dediğim, benimsediğim yönlerimle kabul edecek ve sevmeye devam edecek miyim gibi soruları kendimize sormak bu noktada bize iyi gelecek bazı sorular...


Olduğumuz kişiye küsmek, ona sırt çevirmek ya da öfkelenmek yerine onu olduğu haliyle sevmek, benimsemek ve sahip çıkmak bizi özgürleştirecek

bu özgürleşme yalınlık getirecek,

yalınlıksa en saf halimize..


O saf halimizi bulduysak şanslıyız demektir,

ona arada kızsakta sıkı sıkı sarılalım


olur mu?


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Anlamak ve Anlaşmak Üzerine

"Yaşayabildiklerimiz eninde sonunda doğum günlerimizdir." Elinde bazen gidişi ve gelişiyle, toplamı ya da tek başınalığıyla da tek yön...

 
 
 
Kucağımda Sorular

Bir durum, bir insan, bir yer yahut bir zamana ne kadar yakından bakarsak o kadar uzaklaşırız aslında. Ne kadar sıkı tutarsak o kadar...

 
 
 
Yaslanmalar ve Yaslar Üzerine

Paketi özenle hazırlanmış her şey gün gelir hevesle elimize aldığımızda, bir şeylerden vazgeçip onu tercih ettiğimizde, arkası bomboş bir...

 
 
 

Comments


  • Instagram
  • LinkedIn
bottom of page