Katmanlarımız Üzerine Çalışma Arşivi
- Başak Aksoy
- 1 Tem 2021
- 1 dakikada okunur
“Nesneleri oldukları gibi mi, yoksa bize göründükleri gibi mi biliyoruz?”

Hepimiz belki de bir süredir aynı hayatları yaşıyoruz. Birbirimize yakın hissedemeyişimizin sebebi olarak öne sürdüğümüz küresel etken bana kalırsa sadece bir kaçış. Bugün alt komşuna, dışarıda oturduğun yan masandaki insana, telefonunu kullanmak isteyen yabancıya karşı takındığın istemsiz geri çekilme ise sadece görünen hatta bu durumun basite indirgenecek yanı. Yaşadığımız günleri birbirinin kopyası olmaktan bu durumu aynı senaryodan saptıracak olan ise çoğulculuktan vazgeçmek galiba. Bu anlarda, her şeyi bıraktığın o düşüş anlarında elini tutan farketmeden özlediğin bir tat, aramadığın hatta beklemediğin bir an, duymayı beklemediğin bir ses ya da biri alıyor seni etkisi altına.

Akışına bırakıp yaşadığımız hayatlarımız zaman zaman çatallaşıp ikiye ayrılıyor. Birinde etkisi altında olduğumuz yaşam mücadelesinin bizi sürüklediği bazen mecbur bıraktığı onca şey var. Diğerinde ise gerçekten bu yaşamın içinde seni mecbur bırakan her şeye karşı es verdiğin, yapmaktan zevk aldığın, uzun zamandır yaşamadığın, görmediğin şeyler ve kişiler var. Galiba yaşama karşı kişinin içinde devam hissi uyandıranlar bunlar olsa gerek...
İki ruhun bir bedende buluşmasına, ufacık bir anda karşılaşan gözlere, yanyana yaşanan sessizliklere…
Fotoğraflar: Abel Korinsky, Yakamoz (2019), Haydarpaşa, Kadıköy/İstanbul
Comments