top of page

Günlük 070522

Dört kişi bir masanın etrafına toplanmış. Biri eksik, öteki yarım. Saatlerden dokuz ve ben onca telaşın içinde telaşsızlık yaşıyorum. Adımı soranlara Güneş diyorum. Yoldan birbirine kendilerini duyurmaya çalışan iki kişi geçiyor. Sanki onlar duyurmaya çalıştıkça sessizlik bir o kadar bastırıyor onları. Çoklu gölgelere bürünüyorlar.


Hava apansızın kararıyor. Açıkçası ayların aylara bağlanması artık o kadar da çekici gelmiyor. Panjuru arayan biri göz ucuyla bana mahalleye bakıyor. Biri balkonunda çiçeklerini suluyor. Herkes sanki aynı hayatta bambaşka hayatları yaşıyor.

Yaşamla yaşam kesişiyor ama bir o kadar da uzaklaşıyor.


Arka masadan tanıdık bir ses ismimi söylüyor. Yıllardır yürüdüğüm yollar başkasının gibi geliyor. Fırını açmak çalıştırmak içimden gelmiyor. Boylu boyunca sokağa uzanıyorum. Şehir böyle gözüme daha sevimli geliyor. Adım sesleri bir uzaklaşıp bir yakınlaşıyor.


Mahallenin nazlısı sanki bir şeyleri anlamış gibi başımda bekliyor.

Hayır,

hayır söyle onlara

beklemesinler beni.

Gelmeyeceğim.

44 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

dil ve yaralarına

gün sonunda yalnızız gökyüzündeki yıldızlara benziyor halimiz bazılarımız takım, bazılarımız daha parlak ama gün sonunda tekil. var olduğumuz gruplarda ya da düzenlerde süreç nasıl olursa olsun nasıl

7

dikdörtgen bir masa üzerine almış kaldıramayacağını sandığı yükü yükü 12 iken (1-1-5-5) kendini sanmış 18 (2-2-7-7) kibrin böyle güzelini görüyorum ilk defa ve ilk defa gülümsetiyor yanındakileri

6

keşke herkese 1 renk versek ve herkes sıkı sıkı tutunsa bu renklere anlardık belki yanyana durunca ne kadar güzel olduğumuzu

Yazı: Blog2_Post
bottom of page