top of page

Döngüselleşen Büyümeler

Hayat garip, bir anda tepetaklak edip inançsız bırakıyor seni, bildiklerini unutturuyor. Doğruların yanlış, yanlışların doğru oluyor. Sonra hiç beklemediğin, tahmin bile edemediğin bir anda çatlaklardan güneş yeniden sızıyor, aklının ucuna gelmeyecek şeyler güzellikleriyle geliyor ve gerçekleşiyor. Kahkahaların sokaklarda yankılandığı, herkesi birleştirdiği sofralar yeniden kuruluyor. Gece yerini güneşe bırakıyor. Kıştan sonra o çok inandığım bahar hep geliyor.


Galiba bu sebeple klişeleşebilecek düzeyde sevmekle başlıyor her güzel şey. Hayatla ilgili kavgamızın olduğu her bir an, kişi ya da tutkuyla bağlı olduğumuz arayışımız sevme pratiğiyle deneyimlediğinde karmaşasını bir kenara bırakıyor ve duruluyor her şeyde. Yağmurun birden bastırdığı zamanlardan sonra gelen dingin rüzgarın zeytin ağaçlarını okşadığı o en sevdiğim vakit, akşam üzeri geliyor. Sıcak kumun üzerine serdiğim ufacık bir peştamal o an en çok ait hissettiğim yer oluyor, okuduğum birkaç satır ise tüm açlığımı doyuruyor. Hiç durmadan kafamın içinde çalan çanlar, artık benim için kime, nerede ne kadar çalacağını bilerek davranıyor.


Fark ediyorsun ki hayat, sana hep döngülerle bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Düşüşler de kalkışlar da aslında sana ait biricik yolunun bir parçası. Gariptir ki zorlandığını tam anlamıyla hissetmeden, düşüşün aniliğiyle karşılaşmadan güzel şeylerin sıcaklığına sarılamıyorsun. Bu sebepledir ki yıkıp yeniden başladığım anlar dizgisinin her bir seferinde hem hayatımın hem de kendimin hiç karşılaşmadığım bir yönünü keşfettiğimi iliklerime kadar hissederim hep. Bu yolla bambaşka bir kendimle tanışırım. Yaşanan ve kayıp, olarak nitelendirilen içindeki boşluğun anlamını sorgulayabilmek, o anlamdan yeni bir yönünü keşfetmek bana göre kendini, kendi ellerinle büyütmek tam olarak. Kendini elinle büyüttüğün her bir anda hayatın bambaşka şekilleriyle kesişmek ve kesiştiğin noktalardan seni her seferinde başka bir şekilde şaşırtması, işte bunu deneyimlemek tam olarak yaşayabildiğimi hissettirir hep bana.


Bugünlerden öğrendiğim ufacık bir şey varsa galiba o da şu: Hayat, ne getirirse getirsin, kişi olaylardan sıyrılırken kendinden hep bambaşka bir kendi yaratıyor.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Anlamak ve Anlaşmak Üzerine

"Yaşayabildiklerimiz eninde sonunda doğum günlerimizdir." Elinde bazen gidişi ve gelişiyle, toplamı ya da tek başınalığıyla da tek yön...

 
 
 
Kucağımda Sorular

Bir durum, bir insan, bir yer yahut bir zamana ne kadar yakından bakarsak o kadar uzaklaşırız aslında. Ne kadar sıkı tutarsak o kadar...

 
 
 
Yaslanmalar ve Yaslar Üzerine

Paketi özenle hazırlanmış her şey gün gelir hevesle elimize aldığımızda, bir şeylerden vazgeçip onu tercih ettiğimizde, arkası bomboş bir...

 
 
 

Comments


  • Instagram
  • LinkedIn
bottom of page