top of page

*

Parçası olduğum(?), daha doğrusu olmamın şart koşulduğu bir düzende sıkışıp kalıyorum. Burası sadece düzenlerden, düzenlemelerden ve birkaç tip suretten ibaret koca görünen ufak bir gezegen (BA, 2022).


6 yaşında bıcır mı bıcır, kurnaz bir çocuk Betüş. Haftanın en sevdiği günü tabi ki Pazar. Hani o ailenin bir araya toplandığı, uzun uzun sohbet ederek kahvaltısını yaptığı sofraları olan, herkesin diğer günlere nazaran erken kalkmadığı, dolayısıyla onun da doya doya sessizce çizgi film izleyebildiği sabahlar…Haziran ayında, güneşin ılık ılık içi ısıttığı bir Pazar sabahı bugün. Yeşil gözlerini ovuşturarak açan Betüş, cam kenarındaki yatağından güneşe göz kırpıyor. Komodininde duran, dedesinin geçen ay ona hediye ettiği, birlikte şarkılarına eşlik ettikleri atlıkarıncaya kayıyor gözü, gülümsüyor. Bir süre evi kulağıyla kolaçan ediyor ve yaşasın..kimse uyanmamış olacak ki ses seda yok. 2 katlı olan evlerinin alt katta bulunan mutfak kısmına iniyor parmak uçlarıyla. Annesini uyandırırsa ekmek almaya gönderecek, babasını uyandırırsa babası gelip “Hadi Betüş bir kovboy filmi izleyelim baba kız.” diyecek diye ödü kopuyor. Çünkü herkesin diğer günlere nazaran geç uyandığı ve en sevdiği çizgi filmin televizyonda olduğu tek gün bugün. Betüş, heyecanla kumandaya basıp istediği çizgi filmi izlemeye başlıyor. Annesinin birazdan o güzel sesiyle ona sesleneceğini, babasının ona sıkıca sarılıp onu gıdıklamaya çalışacağını düşündükçe mutlu hissetmekten kendini alamıyor. Çizgi filmi bitti ama gelen giden yok, normalde hiç böyle olmadığından meraklanan Betüş, yukarı çıkıp onları uyandırmaya karar veriyor. Heyecanla annelerinin odasını aralıyor, normalde pazar günleri koşarak onların arasına atlar, yorganın hafifçe aralanan kısmından yanlarına yatar, onlara sıkıca sarılırken annesi ve babası da onu öpüp sıkıştırırlar. Ama bugün o her zamanki yatak bomboş. Anlam veremiyor Betüş bu duruma. Anne babası nerede? Koşarak abisinin odasına gidiyor, o odasında, her zamanki gibi uyuyor. Son bir kere de dedesine bakmaya gidiyor, sonuçta o hasta, bir yere kalkıp gidemez, belki bir şeye ihtiyacı vardır diye düşünüp odasına dalıyor. Bir de ne görsün, dedesinin yatağı toplu ama dedesi evde yok. Gözlerinden yaşlar dökülüyor istemsizce. Hani içine doğar ya insanın, o çocuk kalbine o an bir şey düşüyor Betüş’ün..korku, endişe.. Soluğu bir koşu abisinin yanında alıyor. “Abi, abi, uyan. Hadisene uyan.”. Abisi uyku sersemi anlam veremiyor. Biraz sitemkar: “Ne oldu Betüş. Rahat bıraksana beni, daha uykum var.”Betüş birkaç deneme sonrası abisini sonunda uyandırıyor. Cep telefonları olmadığı için karşı komşuları Gül teyzeden yardım istiyorlar. Gül teyze üzgün bir şekilde annelerinin bir işlerinin çıktığını, birazdan geleceklerini söylüyor. Onlara hızlıca mutfakta küçük bir sofra hazırlıyor. Masada Betüş’ün o çok sevdiği kreplerden var. Ama Betüş’ün içindeki sıkıntı büyüdükçe büyürken, krepleri bile görmüyor gözü. Anne babasını bir daha soruyor Gül teyzeye. Gül teyze, gözyaşlarını saklamak için arkası dönük bir şekilde: “Gelecekler kuzum az sonra.” Diyerek Betüş’ü yatıştırmaya çalışıyor. Betüş o küçücük kalbinde, bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, her zaman örnek aldığı, dimdik duran babasının gözlerinin her yıl aynı zamanlarda dolu dolu olacağını da biliyor.

.

.

.

“Altı üstü bir plastik!” işte o altı da üstü de plastik olan o kırmızı, her baktığımda sevmeyi nasıl öğrendiğimi, nasıl onunla tanıştığımı hatırlatıyor bana. Her ne zaman yalnız, güçsüz ya da yetersiz hissedersem elimden tutuyor. Sesi, bana onu hatırlatıyor, anımsattıkları ise içimdeki sevgiyi. Muhtemelen her evde vardır bu kırmızı atlıkarınca. Çocuklara yılbaşında alınan hediyelerin başında gelir belki de. Evimin en önemli köşesinde durduğunu görünce, “Büyüdün artık” diyenler olabiliyor hala. Ben ise her yıl doğum günümde hiç büyümemeyi diliyorum, böylece yıllar boyu dedemle oyunlar oynayıp şarkılar söylediğimiz dünyamızda yeniden buluşuyoruz

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Anlamak ve Anlaşmak Üzerine

"Yaşayabildiklerimiz eninde sonunda doğum günlerimizdir." Elinde bazen gidişi ve gelişiyle, toplamı ya da tek başınalığıyla da tek yön...

 
 
 
Kucağımda Sorular

Bir durum, bir insan, bir yer yahut bir zamana ne kadar yakından bakarsak o kadar uzaklaşırız aslında. Ne kadar sıkı tutarsak o kadar...

 
 
 
Yaslanmalar ve Yaslar Üzerine

Paketi özenle hazırlanmış her şey gün gelir hevesle elimize aldığımızda, bir şeylerden vazgeçip onu tercih ettiğimizde, arkası bomboş bir...

 
 
 

Comments


  • Instagram
  • LinkedIn
bottom of page