071024
- Başak Aksoy
- 14 Eki 2024
- 1 dakikada okunur

Önce gözlerimde, sonra lenste yakaladığım bu an bende insanın bazı şeylerin kıymetini anlaması için önce kaybetmesi gerektiğini; büyümek ve bu hayattaki var oluş ikileminin içinde debelenirken kişisel evrimini kendi ölçeğinde maksimum derecede hakkını vererek yaşayabilmesi için de bu şeyleri kaybedebilecek gücü içinde hissetmesi gerektiğini iliklerime kadar hissettirdi bir anda bana. Sevginin yok olabildiği bir dünya düzeninin içine sığmayı şiddetle reddediyorum. Bir şeylere karşı olan sevginin bağımlı olduğu değişken içerisinde etkilenen veya etkileyici kişi, kişiler yahut kişilerden bağımsız tutkuyla bağlı olunan durumlara, anlara, yollara karşı olan bakış açısı, algı sınırlarınca değişebilir, muhakkak ki başka bir yola saparak evrimleşebilir yahut dönüşebilir bence hepsi bu. 'Yoksa insan bir duyguyu tatmadan, o duyguyu kaybetme eşiğine gelmeden, bir şeye önce bağımsız sonra bağımlı olmadan, bir soruyla günlerini harcamadan, bir şeylerle sınanmadan...hakkını verebilir mi ki hayatın?' diye de zihnime bir soru yığınını bıraktı kaçtı bu kare.
Comments